Bir zamanlar çok güzel bir kız yaşarmış. Bu kız birine sevdalanmış. Çok sevmişler birbirlerini. Ama sevdiği hristiyan kendide müslümanmış. Din meselesi engel olmuş kavuşmalarına. Yayla zamanıymış. Herkez yaylaya çıkmış. Babası kızı hapsedip evde bırakmış sevdiğide yaylaya gittiği için. Mum gibi erimeye başlamış iki aşıkta. Kara sevdaya tutulmuşlar. Kız pencereden yaylalara bakar bakar ağlarmış. Bigün bakmış bulurtlar denizden geliyor. Şu bulutlara karışsamda çıksam yaylalara, sarılsam sevdiğime demiş. Kız yakmış kendini. Yakmış ki dumanı bulutlara karışsın. Öylece çıkmış yaylalara. Bulmuş sevdiğini. Sarmış sarmalamış heryanını. Ateş basmış genci. Herkez kazakla dolaşırken genç terliyomuş. Genç anlamış herşeyi. Anlamış ki sevdiği ona ulaşabilmek için yakmış kendini.Dumanını bulutlara katmış. Genç ”Ey sevgimize mani olanlar el birliği edip mutluluğumuza mani oldunuz sizde mutluluk görmeyin” demiş ve yakmış kendini.Dumanını sevdiğinin dumanına katmış… Okumaya devam et
İki gencin imkansız aşkı… – Yüreğine Sor.
Bir Cevap Yazın